Cuma namazı vakitleri merak konusu haline geldi. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından Cuma günkü hutbenin teması “Adalet: Herkese hak ettiği hakkın verilmesi” olarak açıklandı. Cuma günleri cuma namazlarının cemaatle kılınması zorunlu hale getirildi. İşte İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere il il 15 Aralık 2023 Cuma namazı vakitleri…
CUMA NAMAZI Vakti İSTANBUL, ANKARA, İZMİR!
Cuma namazı vakti Diyanet’in namaz vakitleri listesinde yerini aldı. İşte illere göre Cuma namazı vakitleri…
CUMA DİYANET İL NAMAZ VAKİTLERİ İÇİN TIKLAYINIZ
CUMA NAMAZI Vakti
İSTANBUL NAMAZ VAKTİ 13.04
CUMA NAMAZI Vakti ANKARA 12.49
CUMA NAMAZI Vakti İZMİR 13.11
CUMA NAMAZI Vakti ADANA 12.38
ANTALYA CUMA NAMAZI Vakti 12.57
CUMA NAMAZI DİYARBAKIR 12.19
MERSİN CUMA NAMAZI Vakti 12.41
CUMA MALATYA NAMAZ VAKTİ 12.27
GAZİANTEP CUMA NAMAZI Vakti 12:30
CUMA NAMAZI Vakti KAYSERİ 12:38
CUMA NAMAZI KAÇ REKATTIR?
Cuma Duası; 4 rekat sünnet, 2 rekat farz ve 4 rekat son sünnet olmak üzere 10 rekattan oluşur. Cuma günleri camide kılınan farz bir namazdır.
CUMA NAMAZI NASIL YAPILIR?
Cuma namazı farz namazlardan biridir ve cuma günü öğle namazı sırasında kılınır. Cuma namazının özelliklerinden biri de namazdan önce okunan hutbedir.
Cuma namazı 10 rekattır ancak nafile namazlarla birlikte 16 rekat da kılınır. Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan alınan bilgiye göre cuma namazları şu şekilde kılınacak;
Öğle ezanı okunduğunda dört rekatlık cuma namazının ilk sünneti kılınır.
Hatta anlamı
Şöyle denir: “Cuma namazının ilk sünnetini Allah rızası için kılmaya niyet ettim.”
Bu namaz öğle namazının ilk sünneti gibi kılınır.
Birinci rekatta önce Sübhaneke okunur. Daha sonra Euzü Besmele okunur.
Bütün rekâtlarda Fâtiha ve ek sûreler okunur. İlk seansta sadece Etteahiyyatu okunur.
15 ARALIK 2023 CUMA GÜNÜ VAZİFİNİN KONUSU AÇIK!
Cuma hutbesinin konusu belli oldu.
Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün 15 Aralık 2023 Cuma günü yayımladığı hutbenin konusu şöyle:
ADALET: HER SAHİBİNE HAKLARINI VERMEK
“Sevgili Müslümanlar!
Okuduğum ayette Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Ey iman edenler! Allah için adaleti ayakta tutun ve dürüst şahitler olun. Bir topluluğa duyduğunuz nefretin sizi haksızlığa sürüklemesine asla izin vermeyin. Adil ol; Bu acımaya daha uygundur. Allah’tan kork. Şüphesiz Allah yaptıklarınızdan haberdardır.”
Okuduğum hadis-i şerifte Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyuruyor: “Yönettikleri kavme, ailelerine ve sorumlu oldukları kişilere karşı adaletli davrananlar, Allah katında nurdan hazırlanmış tahtlarda ağırlanacaklardır.”
Sevgili inananlar!
Cenab-ı Hakk’ın güzel isimlerinden biri de اَلْعَدْلُ’dur. Rabbimiz mutlak adalet sahibidir. Adaletin tek kaynağıdır. Bütün varlıklara adaletle davranan O’dur.
Adalet toplumu ayakta tutan temel değerdir. Adalet vicdanın sesidir; Barışın garantisidir; güvenin temelidir. Adalet herkese hakkını vermektir. Bu, aleyhimize olsa bile yüce hakikati sürdürmek anlamına gelir. Her zaman doğrunun yanında olmak demektir.
Sevgili Müslümanlar!
Adalet, hayatın her alanına hakim olduğunda gerçek anlamını bulur. Müminin her şeyden önce ailesine karşı adaleti gözetmesi gerekir. Anne-babasına, eşine ve çocuklarına şefkat, merhamet ve nezaketle davranmalıdır. Onlara kötü söz söylememeli, kalplerini kırmamalıdır. Peygamberimiz (sav) şöyle buyurmuştur: “Çocuklarınız arasında dürüst olun.” Emrine uymalı ve çocukları arasında hiçbir konuda ayrım yapmamalıdır.
Bir müminin, emri altındakilere karşı adil olması gerekir. Onların haklarını korumalıdır. Kaşınızın teri göz ardı edilmemelidir.
Mü’min işlerinde doğruluktan vazgeçmemelidir. Yüce Allah, Yüce Allah, Yüce Allah زَانَ “Doğru ölçün, az tartmayın.” İlâhi uyarılara uymak gerekir. Kimseyi aldatmamalı, geçimini harama bulaştırmamalıdır.
Müminin sosyal ilişkilerinde de adaleti gözetmesi gerekir. Kendisi için istediğini kardeşi için de istemelidir. Kimseye eli ve diliyle zarar vermemelidir.
Sevgili inananlar!
Bugün erkek, kadın, çocuk, yaşlı gibi masum insanları katleden zalimler, yeryüzünde adaletin temsilcisi olduklarını iddia etmektedirler. Filistin ve Gazze’de gördüğümüz gibi “Dünyada adaleti sağlayacağız” sloganıyla kasabaları, şehirleri, kasabaları yaşanmaz hale getiriyorlar. Kendi çıkarları uğruna tüm insani ve ahlaki değerleri göz ardı ederler. Yaptıkları tarifsiz zulüm ve sebep oldukları büyük fitne ve fesat nedeniyle çok acı ve gözyaşına sebep olurlar. Yüce Rabbimiz, yeryüzünün düzenini bozan bu zalimleri bizlere şöyle tanıtmaktadır: “Onlara, ‘Yeryüzünde kötülük yapmayın’ denildiğinde, ‘Biz ancak reformcuyuz!’ derler. onlar söylüyor. İyi bilin ki onlar, bozgunculardır. Ama anlamıyorlar.”
Sevgili inananlar!
Şu gerçeği unutmamak gerekir ki, dün olduğu gibi bugün de yeryüzünde adalet, gönülden İslam’a bağlı müminler tarafından tesis edilecektir. Yeter ki kaybolan adaletin dünyamızda yeniden hakim olması için üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmeye çalışalım. Hayatımızın her alanında gerçeği gözlemleriz. Gerçekleri dile getirmekten geri durmayalım. Kimden gelirse gelsin, kime yönelirse yönelsin, zalimin karşısında, mazlumun yanında yer alalım. Geleceğe dair umutlarımızı canlı tutalım. İlahi adaletin mutlaka tecelli edeceğine olan inancımızı hiçbir zaman kaybetmeyelim.
Hutbemi Kur’an’dan bir ayetin manası ile bitiriyorum: “Kıyamet gününde adaletin terazisini yükselteceğiz; Hiç kimseye hiçbir şekilde haksızlık yapılmaz. Yapılanlar hardal tanesi kadar küçük de olsa adalet terazisine taşıyacağız. Hesapçı olarak biz yeteriz.”