Şehir merkezine 17 kilometre uzaklıkta bulunan Karaca Mağarası, sarkıt ve dikitlerin yoğunluğu ve tavan yüksekliği bakımından dünyanın en önemli mağaraları arasında yer alıyor.
Mağara beyaz sarkıt, dikitler, sütunlar, organ şeklindeki duvarlar, bayrak şekilleri, gözyaşı perde taşları, mağara çiçekleri ve incileri, traverten havuzları ve basamaklarıyla dikkat çekiyor. Mağaranın içi sıcaklığı 12 ile 17 derece arasında olup, ziyaretçilerine ferahlatıcı bir atmosfer sunmaktadır. Her yıl kasım ayında bakım çalışması nedeniyle kapatılıp nisan ayında yeniden açılan Karaca Mağarası, bu yıl 5 ayda 21 bin 351’i yabancı olmak üzere 100 bin 250 turisti ağırladı. Bayburt’tan gelen Beyzanur Sena Ayaydın, internette Karaca Mağarası’nı gördüğünü ve çok merak ettiğini söyledi. Mağarayı ilk kez ziyaret ettiğini ve gördüklerinden çok etkilendiğini söyleyen Ayaydın, şöyle konuştu: “Hiç böyle bir şey beklemiyordum. Denizin içinde bu kadar büyük ve muhteşem bir mağarayı ilk kez görüyordum. Siyah. Mağaranın hikayesi beni çok etkiledi.”
Ayaydın, Karaca Mağarası’nın beklentilerini aştığını vurguladı ve herkese burayı ziyaret etmelerini tavsiye etti. Köksal Ayaydın da mağaranın kendisi üzerinde güzel bir izlenim bıraktığını belirterek, “Çok beğendim. Dışarıya göre içerisi çok serin. Herkese tavsiye ederim.”
Ankara’dan gelen Hatice Ebrar Güneş, Karaca Mağarası’nın serin olduğunu fark ederek, “Trabzon gezimizde çok nem vardı. Şimdi üşüdüm burası. Çok güzel.”
Eşi Ahmet Yusuf Güneş, Trabzon’u ziyaret ettikten sonra Van’dan yola çıkıp Gümüşhane’ye vardıklarını anlatarak, şöyle konuştu: “Karaca Mağarası’nı ziyaret etmek istiyorduk. Mağaranın içindeki oluşumlar beklediğimizin çok ötesindeydi. yeni kadrolar.”