AA
Oluşturulma tarihi: 18 Ocak 2025 11:20
İstanbul Bakkallar Odası Başkanı İsmail Keskin, sayıları her geçen gün artan zincir marketlerin şubelerine bakkalların direndiğini kaydederek, 2025 yılında İstanbul’da 22 bin, 176 bin bakkalın bulunacağını söyledi. İstanbul’da. Hindi.
Türkiye’de hızla artan zincir mağaza ve alışveriş merkezlerine rağmen, geçmişten günümüze köklü bir geçmişe sahip olan bakkallar ticari hayatlarını sürdürmektedir.
AA muhabirinin sorularını yanıtlayan İstanbul Bakkallar Odası Başkanı İsmail Keskin, bakkalların vatandaşların yanında yürüdüğünü ve her zaman onların yanında olduğunu söyledi.
Keskin, şunları söyledi: “Gıda sektöründe sevgi ve saygı vardır. Gıda sektöründe insan sevgisi ve hizmet sevgisi vardır. Benim için bakkal vatandaşın her şeyidir. Anahtarı bırakmak, çocuğunuza güvenmek, ihtiyacınız olduğu anda parayı almak ama alışverişi yapmak bana göre açıklanabilecek bir şey değil. Bakkal bambaşka bir şey. Eczacı bir anne, eczacı bir baba, eczacı bir kardeş. “Hep bunu düşünüyorum, her zaman söylüyorum” dedi.
Keskin, İstanbul ve Türkiye’de pazar ve alışveriş merkezi kültürünün geliştiği bir dönem olmasına rağmen vatandaşların kendilerini gece gündüz, zor zamanlarda her an gidilecek bir yer olarak gördüklerini vurguladı.
“VATANDAŞLAR BU SICAKLIĞI GÖRDÜĞÜNDE GIDA MAĞAZALARINI TERCİH EDİYOR”
Bakkallar gibi dev market zincirleri ve büyük AVM’lerle karşı karşıya olduklarını belirten İsmail Keskin, şöyle konuştu: “Çok büyük güçlerle karşı karşıyayız. Çok büyük bir sermaye var. Ama vatandaşı sevmek, vatandaşın yanında olmak, vatandaşla el ele tutuşmak.” “3 harfli” denilen işletmelerin düşüncesi net; “Sonuçta bakkallar da kâr etmek istiyor ama onların insan sevgisi yok. insan ilişkileri ya da bizim gibi vatandaşları destekleme fikri” dedi.
Keskin şunları söyledi:
“Bir mağaza zincirine girdiğinizde kimse ‘merhaba’ ya da ‘nasılsın’ demiyor. Size gülümsemiyorlar. Yani karanlıkta size bakıyorlar. Ama marketlerden alışveriş yapıyorsanız, eğer varsa nakit, devam et, yoksa kredi kartı ver, yoksa meşhur bir kredi kitabımız var.
Keskin, zincir marketlerde gıdanın yanı sıra kırtasiye, züccaciye, elektronik eşya, ev aletleri ve benzeri ürünlerin de satıldığını belirterek, şöyle konuştu: “Dolayısıyla marketlerde bu ayrıcalık tanınmıyor, biz devam ediyoruz. Vatandaşlara ne olursa olsun elimizden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyoruz. Bu da markete olan ilgiyi artırıyor” dedi.
Türkiye ve İstanbul’daki bakkal sayılarına ilişkin son verileri paylaşan Keskin, şunları söyledi: “Hesaplamalarımıza göre 2025 yılı itibarıyla İstanbul’da 22 bin, Türkiye genelinde ise 176 bin civarında bakkal bulunacak. Pandemi döneminde bakkal sayısında da yüzde 20’lik bir artış oldu. O dönemde bakkallara çok ihtiyaç vardı. Çünkü o zamanlar bakkallarımız esnaftı. vatandaşları yönettiler, korudular, kolladılar ve desteklediler. Bu nedenle o dönemde hem İstanbul’da hem de Anadolu’da sayımız oldukça artmıştı, “Pandemiden sonra normal sayılarımıza dönmeye başladık” dedi.
‘UYUŞTURUCU VATANDAŞIN CEZASIDIR’
İsmail Keskin, bakkalların her zaman yerde ve vatandaşın yanında olmaya devam edeceğini ancak zincir marketlerin rastgele sahaya çıkması, rastgele açılması veya sermayeye güvenemeyecek kadar çok olmasının küçük esnafı sıkıntıya soktuğunu söyledi. Keskin, şöyle konuştu: ”Bu nedenle yönetimin bu konuyu sermayeye bırakmaması gerektiğini düşünüyorum. Bakkallar bugün her yerde. Mahallelerde var. Yollar var. Parmaklarınızın ucunda, sadece birkaç adım uzakta. “Marketler vatandaşın kileridir” dedi.
Keskin, sokaklarda market zincirlerinin varlığının vatandaşları büyük sıkıntıya soktuğunu belirterek sözlerine şöyle devam etti:
”Diyelim ki sokaklardan birinde bir zincir market var. Mallar geliyor. Mallar kamyondan depoya yüklenir. Ama orada kamyonu sokağa sürüklüyorlar, özellikle araç kullananlara diyorlar ki: “Bu sokağa giremezsiniz, ben mal boşaltıyorum.” Ancak yolu saatlerce kapatma hakkı gibi bir hakları yoktur. Orada yangın çıkıyor, itfaiye bölgeye giremiyor. Acil servisteki hasta hastalanıyor, ambulans evine ulaşamıyor. Dolayısıyla düzen açısından bunların sokakta olmaması lazım.”
Bakkal olmak isteyen gençlerin olduğunu söyleyen Keskin, pandemi döneminde pek çok yeni, genç bakkal arkadaşı edindiğini, gençlerin bu işi severek ve isteyerek yaptıklarını söyledi.
Keskin, geçmişte olduğu gibi bugün de pazar kültürüne direnmeye devam edeceklerini ve vatandaşlara destek olmaya devam edeceklerini vurgulayarak, şöyle konuştu: “Zincir marketlerle aynı şartlarda rekabet etmek istiyoruz. Bunu yöneticilerimize sık sık dile getiriyoruz. Lütfen yapmayın. Ayrım gözetmeksizin serbest oynamalarına izin verin. Piyasa hukuku düzenlenmeli. “Eskiden olduğu gibi hem vatandaşı hem de piyasayı omuzlarımızda taşıyacağız ve hiçbir sorun yaşanmayacaktır” dedi.