Yayınlanma tarihi
•son güncelleme
İstanbul Başsavcılığı, tutuklu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında açılan “yolsuzluk” soruşturması kapsamında polise, “kamuya yanlış bilgi yaymak” ve “suç örgütüne yardım etmek” suçlamasıyla 5 gazeteci ve CHP’nin iletişim koordinatörünün ifadesinin alınması talimatı verdi.
Savcının ifadesine göre ifadeye çağrılan gazeteciler arasında Soner Yalçın, Şaban Sevinç, Aslı Aydıntaşbaş, Ruşen Çakır, Batuhan Çolak ve CHP iletişim koordinatörü Yavuz Oğhan yer alıyor.
İfadelerin İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde toplanacağını duyuran savcının ifadesinde şu ifadelere yer verildi: “Başsavcılığımızca, kârlı suç örgütü İmamoğlu hakkında yürütülen soruşturma kapsamında, İstanbul Emniyet Müdürlüğünce, kamuya yalan haber yayma, suç örgütüne yardım ve yataklık etme suçlarından Soner YALÇIN, Şaban SEVİNÇ, Aslı AYDINTAŞBAŞ, Ruşen ÇAKIR, Yavuz OĞHAN ve Batuhan ÇOLAK’ın savunması yapılan şüpheliler, “Kamuoyuna açıklanacak” suçlamasıyla emniyete götürüldü.
İfadeye kimler çağrıldı?
- Soner Yalçın – OdaTV’nin kurucusu ve yazarı. Bir gazeteci-yazar olarak siyaset, derin devlet ve medya ilişkileri üzerine yaptığı çalışmalarla tanınıyor.
- Şaban Sevinç – Gazeteci ve televizyon yorumcusu. Daha önce de CHP’ye yakın kanallarda siyasi analizleriyle öne çıkmıştı.
- Aslı Aydıntaşbaş – Gazeteci, yazar ve dış politika analisti. Uzun yıllar Milliyet ve Cumhuriyet’te yazdı; Uluslararası basında (Washington Post, Politico gibi) Türkiye analizleriyle tanınıyor.
- Ruşen Çakır – Gazeteci ve Medyascope kurucusu. Özellikle siyaset, İslam ve medya alanlarında uzmandır; Bağımsız dijital yayıncılığın öncülerinden biri.
- Batuhan Çolak – Aykırı Genel Yayın Yönetmeni
- Yavuz Oğhan – 30 yıllık gazeteciliğin ardından Ekim 2024’te CHP iletişim koordinatörü olarak göreve başladı.
Ruşen Çakır: “Beni henüz yakalamadılar”
İfadeye çağrılacak gazetecilerden Ruşen Çakır, gazeteci Gürkan Hacır’ın gözaltı iddialarına ilişkin yaptığı “paylaşıma” tepki göstererek, “Gazetecilik bu kadar hızlı olmalı. Kusura bakmayın ama beni henüz yakalamadılar. Bildiğim kadarıyla orijinali Amerika’da. Bence silmeyin, torunlarınıza bırakın.”
“İmamoğlu lehine eylemler”
Gazeteci Ceylan Sever, savcılığın polise yazdığı tutanakta MASAK raporlarının, açıklamalarda yer alan iddiaların, açık kaynak araştırmalarının ve sosyal medya paylaşımlarının delil olarak gösterildiğini söyledi.
Sever, muhtırada gazetecilerin İmamoğlu yanlısı içerik paylaştıklarının belirtildiğini ve bunların Murat Ongun’un talimatıyla hareket ettiği iddia edilen Emrah Bağdatlı ile bağlantılı olduklarının belirtildiğini paylaştı.
Oğhan’ın avukatı: ‘Etkili gözaltı’
Gazeteci Yavuz Oğhan’ın avukatı Hüseyin Ersöz, müvekkilinin sabah 06.45’te polisler tarafından evinden götürüldüğünü, evinde arama yapılmadığını ve bu uygulamanın “fiili gözaltı” niteliğinde olduğunu belirtti.
Ersöz, emniyetteki ifadesini tamamladıktan sonra savcılığa sevk edilip edilmeyeceğinin önümüzdeki birkaç saat içinde netleşeceğini söyledi: “Yavuz Oğhan, son dönemde sıklıkla karşılaştığımız, ‘gözaltı’ değil de ‘tam gözaltı’ diyebileceğimiz bir şekilde evinden alındı.”
“Görüşme talebimize gelen yanıt ‘operasyon devam ediyor, bir saat sonra görüşebilirsiniz’ oldu. Şaban Sevinç’in avukatıyla da benzer bir durumun paylaşıldığını öğrendik. Bu da başka gazeteciler için de benzer uygulamaların olabileceğini gösteriyor.”
CHP ve TGS’den tepki
Polisin gazetecilere yönelik müdahalesine CHP’li milletvekilleri ve profesyonel basın kuruluşları sabah saatlerinde tepki gösterdi.
CHP Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, uygulamayı “fiili gözaltı” olarak nitelendirdi: “Gözaltı yoksa polisin sabahın köründe evlerinde ne işi var? Telefonlarına neden el konuldu? Gazeteciler karakola davet edilemedi mi? Bu ‘fiili gözaltı’, tüm muhalefeti ve özgür basını sindirmeye, susturmaya yönelik açık bir korkutmadır. Türkiye’de basına yönelik bu sistematik baskı artık cadı avına dönüşmüştür.”
CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal da gazetecilerin değil, gerçekleri saklayanların yargılanması gerektiğini belirterek, şöyle konuştu: “CHP İletişim Koordinatörü Yavuz Oğhan ve gazeteci Şaban Sevinç’in tutuklanması basına yönelik baskının son aşamasıdır. Gazetecilik suç değildir, ifade özgürlüğü suç değildir. Bu tutuklamalar adalete değil otoriterliğe hizmet etmektedir.”
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) mesajında, kararı “itibarsızlaştırma politikası” olarak nitelendirdi: TGS açıklamasında, “Gazeteciler işini yapar ve kamuoyunu bilgilendirir. Uydurma gözaltı kararlarını kabul etmiyoruz. Gazetecilik suç değildir.”