
1970’lerde öne sürülen dev çarpışma teorisi, Ay’ın büyük ölçüde Theia’dan gelen malzemelerden oluştuğunu öngördü.
Bu, Ay ve Dünya’nın kimyasal bileşimleri arasında önemli farklılıklar olması gerektiği anlamına geliyordu. Ancak yapılan araştırmalar iki gök cisminin kimyasal olarak hemen hemen aynı olduğunu göstermiştir. Bu benzerlik uzun süre sır olarak kaldı.
Max Planck Güneş Sistemi Araştırma Enstitüsü’ndeki Thorsten Kleine ve ekibi, Apollo misyonlarıyla Dünya’ya getirilen ay örneklerini ve Dünya’dan alınan kayaları inceleyerek ağır elementlerle ilgili ipuçları aradı.
Araştırmacılar, çarpışmadan sonra Dünya’nın mantosunda kalan molibden ve demir izotoplarını ayrıntılı olarak analiz etti.
İç Güneş Sisteminde kayalık bir gezegen
Araştırmalar Theia’nın metalik çekirdeğe sahip kayalık bir gezegen olduğunu ve Dünya’nın yüzde 5 ila 10’u arasında bir kütleye sahip olduğunu gösteriyor. Demir, molibden ve zirkonyumun izotop oranlarının karşılaştırılması, gezegenin Güneş’e Dünya’dan daha yakın bir bölgede oluştuğunu ortaya çıkardı.
Bilim insanları, Güneş’e yakın bölgelerde oluşan cisimlerin ağır elementler açısından daha zengin olduğunu, Ay ve Dünya’nın bu elementlerin beklenenden yüksek değerlere sahip olmasının ancak Theia’nın çarpışmasıyla açıklanabileceğini söylüyor.
Dünya ve Ay sisteminin evrimini anlamada temel bir adım
Londra’daki Doğa Tarihi Müzesi’nden gezegen bilimci Sara Russell, çalışmayı “olağanüstü bir hassasiyetle alınan ölçümlerin paha biçilmez sonuçlar sağladığı bir analiz” olarak tanımladı.
Russell, bulguların Dünya-Ay sisteminin nasıl hayata uygun hale geldiğinin anlaşılmasına önemli katkı sağladığını vurguladı.
Bir sonraki aşamada araştırma ekibi dev çarpışma senaryosunu bilgisayar simülasyonlarıyla test etmeyi ve yeni örneklerle daha temel izotopları analiz etmeyi planlıyor.
Gelecekteki Ay’dan örnek toplama görevlerinin bu çalışmaları daha da ileri götürebileceğini söyleyen Russell, “Apollo’nun topladığı taşlar sayesinde üzerinden 50 yıl geçmesine rağmen hâlâ Ay ve Dünya hakkında yeni şeyler öğreniyoruz.” dedi.